Prenatal dönemde madde ve ilaç kötüye kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Gebelerde madde kullanımı; artmış̧ düşük riski, prematüre doğum, gestasyonel büyüme geriliği, plasenta previa gibi hem anneyi hem fetüsü etkileyen durumlara neden olabilmektedir. Fetüsün maruz kaldığı maddelerin doğum sonrası ani kesilmesi sonucunda ortaya çıkan Neonatal Yoksunluk Sendromu (NYS) ise doğum sonrası bebek sağlığını olumsuz etkilemektedir. Dökümente edilmiş in utero opioid maruziyeti veya yapılan testlerde yüksek maruziyet olasılığı olan yenidoğanlara tanı koymak ve izlemek için Finnegan Skoru standart bir değerlendirme aracı olarak kullanılır. Puanlama sistemi titreme, sinirlilik, aşırı ağlama ve beslenme güçlükleri gibi yoksunluk belirtilerinin şiddetini değerlendirir ve her belirtiye bir puan verir. Finnegan skorunun >8 olması, gebelik esnasında söylenmese bile opioid maruziyetini düşündürür. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hasta grubunun sıklığı giderek artmaktadır. Ülkemizde bu konuda yapılmış ulusal çaplı bir çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca tedavi yöntemleri de klinikler arasında değişiklik göstermekte; bu konuda ulusal bir yönerge bulunmamaktadır. Biz araştırmamızda, çalışmaya katılacak ünitelerde NYS sebebiyle yatışı olan hastaların sıklığını, annelerin hangi maddeleri kullandığını, bu hastalarda medikal veya olmayan hangi tedavilerin uygulandığını, hastaların klinik, laboratuvar sonuçlarını değerlendirmeyi ve bebeğin ailesine veya Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne teslim edilip edilmediğini değerlendirilecektir.
Çalışma Yöneticileri:
Çalışma başlama tarihi: 02.09.2024
Çalışma bitiş tarihi: 02.09.2025